Bundan tam 50 yıl önce çocuk denecek yaşta ülkemizde hemen hemen kimsenin sözünü bile etmediği, konuşmadığı, düşünmediği ÇEVRE SAĞLIĞI TEKNİSYENLİĞİ eğitimine başladım.
Okulu bitirip Mesleğime 1975 yılında ilk adımı attım. Nasip oldu, fırsat doğdu ve bu meslekte başkanlık ve bu mesleğin öğretmenliğini de yaptım. Yetmedi Kamu Yönetimi uzmanlığı yüksek lisans tezimi bile bu alanda hazırladım.
Çevre sağlığı mesleğinin ve uygulamalarının zaman geçtikçe ne denli önemli olduğunu özellikle günümüz koşulları acı tecrübelerle toplumumuza ve dünyaya öğretti.
Bizler; zamanında kahvehanelerin ve lokantaların yaptırtamadığımız tuvaletlerine, koydurtamadığımız sabunları devletimiz şimdi polis zoruyla koydurtmaktadır.
İşyerlerinde “maske ile çalışılsın” dediğimizde meslektaşlarımızın üzerine kürekle saldırıldığı günler ve yerler oldu.
Mikrop saçan ortamlardan halkımızı korumaya çalıştığımızda önce o “masum ve zavallı” halkımızın saldırısına muhatap olanlarımız oldu.
Halkımızın içtiği suyu ve sağlıklı içmesini kendimize iş edindik. Halkımıza hizmet sunmak adına Dezenfekte ettiğimiz veya ettirdiğimiz içme suları ile bize lanetlerini kusanlara rastladık.
İnsanlarımızın helalarıyla onlardan daha çok haşır neşir olduk. Kanalizasyon boylarında halkımızın sağlıklarına engel teşkil eden yapılarla mücadele ettik. Köylerde açıkta bulunan ve hastalık saçan gübreliklerin saçtığı mikroplardan koruyamadığımız köylülerimizin nefret dolu bakışları bizi çok yaralamıştı.
İşyerlerinde ve toplu yaşam yerlerinde “faydalı hacım” diye söylediklerimizi kimseye kabul ettiremedik. Şimdi polis zoruyla SOSYAL MESAFE diye polisler ellerinde mezuro ile kontrollere maruz kalıyorlar.
Müşterisine kestiği peyniri çıplak eliyle paketleyen bakkal esnafının sağlıksız et satışı yapan kasapların bıçaklı saldırısına muhatap olan meslektaşlarımız oldu.
Daha da kötüsü bu esnafın ağzıyla meslektaşlarımıza baskı yapan amirlerimiz olmuştur.
Bu ve bunun gibi daha nice örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Biz ve toplumumuz çevre sağlığı ve önemini yeterince özümseyememişken, 1977 yılında Birleşmiş Milletler 5 HAZİRAN’ı DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ ilan etti. Bize yetmez. Ama yine de kutlu olsun.
Bu ülkede çevre ve çevre sağlığı çalışmalarının ilk ve tek önderleri ÇEVRE SAĞLIĞI TEKNİSYENLERİDİR. MESLEKTAŞLARIMA , ARKADAŞLARIMA VE ÖĞRENCİLERİME 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KUTLU OLSUN.