2014 yılından beri Çevre Sağlığı Teknisyen ve Teknikerlerinin hakları için çalışan Çevre Sağlıkçılar Platformunun İnstagram Sosyal Medya hesabından ve aynı anda Facebook hesabı  üzerinden yayınlanan “Çevre Sağlıkçıların Penceresinden ” programının ilk konuğu MHP MYK ve TBMM Sağlık, Aile ve Çalışma Komisyonu Üyesi Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan Oldu.

Program 02 Mayıs 2020 Cumartesi günü saat: 22.00 de başladı. 45 dakika süren yayında bi dönem Sağlık Bakanlığında üst düzey görevler alan ve 25. dönemde Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili olarak TBMM’ye giren Sefer Aycan katılımda bulundu. Sayın Vekil Çevre Sağlıkçılar Platform Başkanı Çevre Sağlığı Teknisyeni İbrahim Görünme tarafından ve platformun sosyal medya hesaplarından gelen sorulara ilgi çekici cevaplar verdi.

Çevre Sağlıkçılar Platformu bu tür etkinliklere önümüzdeki günlerde siyaset ve sendikal mücadele üstü olarak devam edecek.

İşte cevapların bazıları;

• Sağlık Bakanlığı özellikle 2002 yılından sonra ciddi bir değişim gösterdi ve birçok görevi devretti. Çevre ile ilgili hizmetleri Çevre Bakanlığına, gıda ile ilgili hizmetleri Tarım Bakanlığı’na devretti hatta 500 çevre sağlığı teknisyenini Tarım Bakanlığına verdiler. O zaman çoğu Tarım Bakanlığı’na geçmek istemedi, mahkemeye başvurdu ve büyük bir kısmı geri dönüş yaptı. Yani Sağlık Bakanlığı tamamen bu işlerden çekinmek istemişti.
• Sonradan Sağlık Ocakları kapandı Aile Hekimliği ile geçildi sistemde ilk başlarda Çevre Sağlığı yoktu Sonra Neyse yanlış yapıldığı anlaşıldı TSM (Toplum Sağlığı Merkezleri) oluştu ve tekrar çevre sağlıkçılara yer verildi. Şu anda da biliyorsunuz TSM’lerin büyük kısmı İlçe Sağlık Müdürlüklerine dönüştü.
• Anayasamızın 56.maddesi da çok güzel şekilde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkından bahsediyor. İyi bir yaklaşım ne güzel ama sorun anayasada değil. Sorun yasaların tam olarak uygulanmamasındandır. Ayrıca 2872 sayılı Çevre kanunu çıkarıldı. Orda da her şey var ancak uygulaması yok. Çok şey lafta kalıyor
• Sağlık Bakanlığının çevre sağlığı kavramından ve mantalitesinden uzak olduklarını düşünüyorum.
• Sağlığı sadece hastanede olan bir iş olarak görüp ve tedavi boyutuyla bakıyorlar. Bu sebeple koruyucu sağlık ihmal edildi. Hele çevre hizmetlerini çok daraltılar.
• Sağlık çevreden başlıyor insanın çevresiyle birlikte ele almak gerekiyor ve hastalığı belirleyen esas faktör insanın çevresidir. İnsanın sağlığı genetik yapısıyla çevresinde görülür ama Sağlık Bakanlığı sadece olayı tedavi boyutuyla çok önem veriyor ve çevre sağlığı lafını bile duymak istemediklerini düşüyorum.
• Çevre sağlıkçılar içerisinde de Teknisyen ve Tekniker kavgasını doğru bulmuyorum. Şu an için bu tür kavgaları yapmak bu tür ayrımlar yapan kimseye bir faydası yok
• Çevresel Etki Değerlendirme sistemi bence çok başarılı olmadı. Eskiden eski sistemde bilenler bilir belki Sağlık Bakanlığının görüşü alınmadan hiçbir gayri sıhhi müessese açılmazdı ve o zamanlar sağlık Bakanlığı eliyle gayri sıhhi müesseseler özellikle çevre sağlıkçılar tarafından çok ciddi bir şekilde sahada incelemeler yapardı ve yer seçimi tesisi işletme izni verirken Çevre Sağlığı raporları çok önemsenirdi. Sanayi kuruluşlarının açılmasında veya bunların denetiminde çevre sağlıkçılar çok gıda denetiminde çok etkinlerdi. Artık Sağlık Etki Değerlendirmeye geçmemiz de gerekiyor.
• Bazen bir bakıyorsunuz bir ilçe ve 1 milyon nüfusu ilçe var. Tek bir adet TSM ya da İlçe Sağlık Müdürlüğü var. Tabii ki pratik anlamda ilçe sağlık müdürlüklerinin sayısını mümkün değil o zaman TSM sayısını artırma gerekiyor. Benim Önerim Her 100.000 nüfusa bir TSM olmasıdır. İşte o zaman daha fazla alana hakim olunur ve daha fazla Çevre Sağlığı Teknisyeni ve Teknikeri görevlendirilebilir. Ancak mantalitenin değişmesi gerekiyor ve sağlığı çevre ile birlikte bir bütün olarak ele almak lazım çünkü birçok ülkede Sağlık Bakanlığı Çevre ve Sağlık Bakanlığı olarak diye geçiyor. Bizde de böyle olması gerekiyor.
• Salgın başlangıcında filyasyon ekipleri çok yeterli değildi. Ancak bu işi bu son zamanlarda dillendirmeye başlandı. Sanki salgını hastanede kliniklerde hasta yatırarak çözülecek gibiydi sonradan bunun filyasyonu çok önemli olduğunu anlaşıldı. Hastanede klinikte bitmiyor tabii sahada filyasyon ekipleri çok büyük işler yapıyorlar hepsinden Allah razı olsun başarılar diliyorum.
• Hastanedeki bakım elbette çok önemli ancak salgını sahada kontrol etmeniz lazım. Eğer sahayı kontrol edemezseniz hasta oluşmaya devam edecektir Mutlaka temaslıları ve kaynağı bulmak lazım. Filyasyondan artık da aktif sürveyansa geçmek lazım. Yani ev ev dolaşıp her ateşi olandan örnek alması gerekiyor. Böylece aramızda farkında olmadan dolaşan taşıyıcıları bulalım.
• Sağlık Bakanlığı bizim ve sağlıkçıların baskılarıyla Corona virüsü pandemisi gereğiyle 32.000 alım oldu yoksa o da alım olmayacaktı. Sayın Bakan o yüzden de şimdi çok ta eleman ihtiyacı olmadığını söylüyor.
• Sağlık Personel alımı için iki yere yüklenmek gerekiyor. Birisi Aile ve Çalışma Bakanlığıdır. O Bakanlık sağlıkçı istihdam edebilecek bir yer ama şimdilik yeterli bir alım yapmıyor Üstelik Aile Bakanlığına aldığı personellerde bile duplikasyonu uğradı bir kısmı Sağlık Bakanlığı’na geçtiği için kadrolar boşaldı. Ayrıca Üniversitelere alım konusunda yüklenmek lazım
• Şu an için bakanlık iyi bir alım olacak gibi gözükmüyor gerçekçi olmak lazım. Ama yine de Tabii ki yine de bunu nihai kararı Sağlık Bakanlığının talebi ve Cumhurbaşkanı’nın onaylaması ve Maliye bakanlığının buna yeteri kadar kadro vermesi ile alakalıdır.
• Böyle bir salgın sırasında olmayabilir ama sonrasında Sağlık Bakanlığını beklemeden de TBMM’de biz gündeme getirip birçok mesleklerin meslek grupların sorunları var. 1219 sayılı kanunda değişiklik yapmayı düşünüyorsan bunu mutlaka meclise vermemiz lazım. Bunu biz yapabiliriz yani Sağlık Bakanlığından ayrı Sağlık Bakanlığı beklemeden de mecliste bulup verilebilir.
• Birçok konuda ( ek göstergenin emekliliğe yansıması, yıpranma, ek gösterge) hazırladığımız yasa teklifleri var Bunlar mecliste bekliyor. Milliyetçi Hareket Partimiz ile Adalet ve Kalkınma Partisi arasında bir uzlaşma olursa bunlar o zaman çıkabilir. İnşallah bugünleri atlatırsak o zaman özlük hakları ile ilgili konular düzenlemeler mutlaka gündeme gelecektir. Mecliste genel kurulda salgınla ilgili konu gündeme geldiğinde Sayın Bakan orada bir söz söylemişti Burada alkışlamayı bırakın, başka şeyler yapalım. Başka şeyler için hazırız.
• Şu dönemde özlük ve diğer mali durumları dillendirmek de yanlış anlaşılıyor. Sanki para için Mesela Sağlıkta Şiddet konusu. 3 gün Saat 21.00’de çıkıp alkışladılar sağlık personeline minnettar olduğunu belirtti Ama hala bir bakıyorsunuz saçma sapan bir şekilde sağlık personeli saldırılar devam ediyor. Biz mali işlerin düzeltilmesi için de sadece kanun teklifi verdik ama çok daha basit bir şekilde Sağlık Bakanlığı bunun dağıtımla ilgili yönetmelikte düzenleme yaparak çözebilir yani kanunu gerekmez yerde yönetmelikte çarpanları değiştirerek ya da katsayıları değiştirerek ve bunu bir gecede düzeltebilir.
• Gelecek günlerde kendimi Mecliste Virüs salgını Neyi Değiştirdi, Neyi aklımıza getirmesi lazım, ne yapmak lazım konularını içeren bir konuşmaya hazırlıyorum. Herkes diyor ki Çok şey değişecek, her şey değişecek Hatta Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak deniyor. Bilmiyorum ne değişecek ama sağlıkta birşeyleri değiştirmek için çevre sağlığını gerçekten önemsemek lazım.